AGED aynı zamanda misyonuna uygun olarak kâğıt/karton ve ahşap ambalajda Türkiye’nin yeni yetkilendirilmiş kuruluşu olarak faaliyetlerini sürdürüyor. Türkiye’nin önemli sektörlerinden biri olan kâğıt geri dönüşüm sektörü, 2012’de yaklaşık 2,5 milyon ton olan yıllık üretim kapasitesini bugün itibarıyla 3,6 milyon tona çıkardı. Yapılacak yeni yatırımlarla bu kapasitenin yakın gelecekte 4 milyon tonu geçmesi öngörülüyor. Üretim kapasitesindeki artışın sürdürülebilirlik açısından önemine baktığımızda ise, bugün itibarıyla geri dönüşüm faaliyetlerimiz sonucu her yıl 60 milyondan fazla ağacın kesilmesini önlüyoruz. Bir yetişkin ağaç 250 kişiye oksijen sağlıyor. Dolayısıyla her yıl 41 milyon insanın bir yıllık oksijen ihtiyacını karşılıyoruz. Bir hektar alanda yılda 30 ton, geniş yapraklı ağaçlar için ise 16 ton oksijen üretimi söz konusu. Bir hektar içinde yaklaşık 10 bin ağaç bulunabilir. Böylece, 6 bin 100 hektarlık orman alanını kurtarmış oluyoruz.
HURDA KÂĞITTA İTHALAT PATLADI
Bununla birlikte Türkiye kâğıt geri dönüşüm sanayii, son 10 yıldır %50’ye demirlemiş olan geri kazanım oranından dolayı zor zamanlar yaşıyor. Kapasite artışları ve yeni yatırımlarla yıllık 4 milyon ton kâğıt üretimi gerçekleştirecek sektör, açığını ithalat ile kapatmaya çalışıyor. 2015’e kadar yıllık ortalama 60 bin ton hurda kâğıt ithal eden fabrikaların bu yıl itibariyle 400 bin ton ve gelecek yıl, eğer toplama oranları artırılmazsa 500 bin ton ithalat yapması öngörülüyor. Yurtiçinde yaklaşık 6,5 milyon ton/yıl olarak gerçek- leşen kâğıt tüketim miktarının sadece yarısı toplanabiliyor. Sanayi bölgelerinden sorunsuz bir şekilde geri kazanılan kâğıdın hane halkından geri kazanımı ne yazık ki randımanlı bir biçimde yürütülemiyor. Konutlardan toplamanın etkin yürütülmesi için insanların ödüllendirme ve cezalandırma yöntemiyle harekete geçirilmesi gerekiyor.
KÂĞIDIN KALİTESI DÜŞÜK VE NEM ORANI YÜKSEK
Türkiye’de toplanan kâğıdın içerisinde yaklaşık %15 oranında çöp bulunmaktadır. Bu da üretime giren 100 ton kâğıdın 85 ton olarak çıkması anlamına gelmektedir. Bunun yanında, zaman zaman %30’dan fazla nem içeren kâğıdın fabrikalara girmesi, söz konusu çıktı oranını daha da aşağı çekmektedir. Bunun yanında, dünya ekonomisinde yaşanan genel yavaşlama, Türkiye’de yaşanan söz konusu sorunlara eklendiğinde ortaya çıkan manzara sanayi açısından endişe verici boyutlardadır.
SEKTÖRÜN REKABET GÜCÜ ZAYIF
Türkiye’de kâğıt geri dönüşüm tesisleri Avrupa’daki muadilleriyle rekabet edememektedir. Bunun sebebi, son on yılda üretim kapasitelerinin sürekli artış göstermesi fakat yurtiçinde yeterli hurda kâğıt bulunmasına rağmen bunun toplanamaması ve sektörün mecburen ithalata yönelmesidir.
AVRUPA’DA HURDA KÂĞIT FİYATI
Avrupa’da kâğıt geri dönüşüm tesisleri hurda kâğıdın tonunu ortalama €100’ya temin ederken Türkiye’de hurda kâğıdın tonu zaman zaman €170’ya kadar çıkmaktadır. Dolayısıyla;
Kâğıt geri dönüşüm sektörü söz konusu fiyatlarla sürdürülebilir bir gelişme içinde olamaz.
Yurtiçinde sürdürülebilir bir kâğıt geri dönüşüm sektöründen söz edemediğimiz için Avrupa ile rekabet etmek mümkün değildir.
Geri kazanım kabiliyetimizin artırılması gerekmektedir. Artan hammadde fiyatları, bitmiş mamullere yansıyacağından sektörün ihracatta da dünya ile rekabeti mümkün olmamaktadır.
Yurtiçinde hammaddenin yetmemesinden dolayı ithalat sürekli bir artış trendine girmiştir. Bu da cari açığı körüklemektedir.
kâğıt miktarı hammaddenin mevcut olduğunu ama toplanamadığını göstermektedir.Yurtiçinde 6.000.000 ton/yıl olarak tüketilen kağıt miktarı, hammaddenin mevcut olduğunu ama toplanamadığını göstermektedir.
Geri kazanım kabiliyetinin artması hane halkının sürece aktif katılımıyla mümkün olabilir.
Sektördeki bütün paydaşlar düzenlenecek teşviklerle (SGK pirim teşviki, yeşil mazot, geri dönüşüm araç/gereçlerinde KDV muafiyeti vb) desteklenmelidir.
hammadde ihtiyacı yurtiçinden sağlanacak ve ithalata gerek kalmayacaktır.Toplanamayan hurda kâğıdın ekonomiye kazandırılması ile; Sektörün İhtiyaç fazlası hurda kâğıt ihraç edilecek ve cari açığa olumlu katkıda bulunacaktır.
Toplama kabiliyetinin azami düzeye çıkarılmasıyla hurda kâğıt fiyatı gerçek ederi üzerinden alıcı bulacaktır. Sektör öngörülebilir bir piyasada daha fazla yatırım yapıp kapasitesini artıracaktır. Şu an daha fazla yatırım yapılmamasının sebebi mevcut geri kazanım hacmi ve diğer sebepler dolayısıyla sektörün önünü görememesidir. Hurda kâğıt için ithalat bağımlılığı azalacak, örneğin 2017 için tahmin edilen 600 bin ton hurda kâğıt ithalatı yapılmayacaktır. Arz talep dengesi sağlanacak ve böylece gerek yurtiçinde gerekse yurtdışında ideal bir rekabet ortamı sağlanacaktır. Mevcut durumda içinde %20 oranında çöp bulunan hurda kâğıdın kalitesi artacaktır. Depo alanına gitmesi önlenen hurda kâğıt, €550 milyon değerinde bir katma değer sağlayacaktır. Söz konusu hurda kâğıttan üretilecek mamul kâğıt yaklaşık €1 milyar değerinde artı bir katma değer yaratacaktır. İşçilik maliyetleri düşecektir. Özellikle son yıllarda ağırlığı daha fazla hissedilen yurtdışı yatırımcılar sektöre güvenle yatırım yapacaktır. Avrupa’da ki muadilleri ile aynı fiyatlar üzerinden hammadde alımı yapabilen fabrikaların yurtdışı ile rekabet gücü artacak ve daha fazla ihracat yapacaktır.