Kağıdın Öncüleri Geleceğe Doğru Alıyor

22 Ağustos 2017

Her yıl Avrupa’da 58 milyon tonun üzerinde kağıt geri dönüşüm amacıyla evlerden, ticari tesislerden ve sanayi tesislerinden toplanıyor. Son Paper Recycling Conference Europe’ta konuşan, Avrupa Kağıt Endüstrileri Konfederasyonundan (CEPI) Ulrich Leberle’ye göre Avrupa’nın kağıt geri dönüşüm performansında yıllar boyunca görülen ‘güçlü büyüme’, kıta çapında en iyi uygulamaların benimsenmesinin bir sonucu olarak ortaya çıktı.

Geri dönüştürülen liflerin Avrupa kağıt endüstrisindeki ham madde karmasına katkısı 1991 yılındaki 25 milyon tondan 2014 yılında 47 milyon tonun üzerine çıktı. Almanya odaklanıldığında, Avrupa Magazin Medyası Derneğinden Auke Visser, ülkenin %72,3 geri dönüşüm oranına ulaştığını bildirdi. Kağıt geri dönüşüm ligi tablosunun üst sıralarında yer alan diğer ülkeler ise Fransa (%80), Hollanda (%86) ve İngiltere (%86).

Grafikler düşüşte

Araştırma firmasından David Powlson, dünya kağıt ve karton üretimi geçen yıl toplam 403 milyon tona ulaştığını belirtti. Grafik kağıtları toplamda 128 milyon tona, temizlik kağıtları ise yaklaşık 33 milyon tona ulaştı. Küresel grafik kağıdı pazarı 2007 yılındaki zirvesinden bu yana yaklaşık 28 milyon ton civarında düştü ve talebin Batı’da düşmeye devam ederken gelişmekte olan ülkelerde de büyümeni yavaşladığı bildirildi.

Powlson, “Ambalaj ve temizlik kağıdı alanındaki büyümenin grafik kağıtlarındaki düşüşü dengelemesi ve aşması, böylece sektör genelinde büyümeyi sağlaması bekleniyor,” diyerek konferans delegelerine güvence verdi. “Özellikle gelişmekte olan Asya’dan kaynaklanan temizlik kağıdı ve ambalaj kağıdı miktarında yıllık %3 oranında güçlü bir büyüme kaydettik.”

Nitekim, kağıt sektörü genel bir büyüme kaydediyor ve 2030 yılına kadar 460 milyon tonun üzerinde kağıt ve kartonun pazara girmesi bekleniyor. Bu hacim içinde ambalaj toplumun 64 milyon ton artması, temiz kağıdının ise 17 milyon tonluk bir sıçrama kaydetmesi bekleniyor. Diğer tarafta grafik kağıt 22 milyon ton ve ‘diğerleri’ kategorisi 3 milyon ton düşecek.

Hızlı talep artışı

Pöyry’nin tahmini ayrıca küresel geri kazanılmış kağıt toplama hacimlerinin 2014 yılındaki 230 milyon tondan 2030 yılına kadar 295 milyon tona yükselerek %1,5’lik bir yıllık ortalama büyüme oranını yakalayacağını gösteriyor. Pöyry’e göre Asya’nın (Japonya hariç) bu dönemde geri kazanılmış dünya çapındaki kağıt arzı büyümesinde %75’in üzerinde paya sahip olduğu düşünülüyor.

Powlson, “Geri kazanılmış kağıda yönelik küresel talebinde kağıt talebine oranla daha hızlı artacağını,” belirtti. Geri kazanılmış kağıt artışını en çok kahverengi kağıt kaliteleri (karışık ve OCC) destekleyecek ve analistler, OCC’nin toplam tüketim içindeki payının 2013 yılındaki %51’den 2030 yılına kadar %57’ye ulaşmasını öngörüyor.

İş ve pazar eğilimlerindeki değişmelere rağmen Avrupa’nın daha 2011 yılında kağıt ve karton ambalajları için %81 geri dönüşüm oranını yakaladığı CEPI’den Leberle tarafından belirtildi. Leberle’ye göre bu durumda bile kağıt için “maksimum potansiyel” %80 seviyesinde yer alıyor çünkü duvar kağıdı gibi bazı ürünler geri dönüşüme kazandırılamıyor. Bütün olarak bakıldığında Avrupa kağıt endüstrisi “Avrupa’da üretildi” markasını taşıyan ürünler sayesinde değer üretebiliyor çünkü hammaddelerin %82’si Avrupa kıtasından karşılanıyor.
Toplam 18 ülkeden 959 selüloz ve kağıt fabrikasını temsil eden CEPI üyeleri şu anda dünya kağıt üretiminin yaklaşık %23’ünü karşılayıp, yaklaşık 20 milyon ton kağıt ve karton üretirken, 4 milyon ton selüloz ihraç ediyorlar.

Toplama girişimi

Leberle, Avrupa çapında toplama oranlarını geliştirmeye yönelik bir girişim olan AB destekli IMPACT-PaperRec projesini vurguladı. Bu yıl başında İspanya’nın Valencia şehrinde hayata geçirilen proje 19 sektör uzmanının uzmanlığını bir araya getirerek sektörün başarı öyküleri için bir karşılaştırma ölçütü görevi görüyor.

Çeşitli proje ortakları şu anda İspanya ve başka pek çok ülkede yaz boyunca gerçekleştirilen bir dizi tesis turu ve Ar-Ge anketinin ardından verileri derliyor. Bunun sonucunda, yıl sona ermeden önce bir uygulama kılavuzu yayınlanacak. Ayrıca 2017 yılında açık seminerler düzenlenecek. Leberle, “Sektör paydaşlarına neyin mümkün olduğunu göstermeyi ve her şeyden önemlisi insanları bu projeye katılmaya teşvik etmeyi istiyoruz. Birlikte, geleceğe doğru, daha da yüksek toplama ve geri dönüştürme hacimlerine doğru yol alabiliriz,” diyor.

Hollanda “Büyük Elma”

Rotterdam belediyesini temsil eden Joost van Maren, Hollanda’da şimdiden çok önemli bir yol kaydedildiğini belirtti. Maren, “Şehrimiz bir istisna değil. Pek çok kişi etkileyici silueti nedeniyle Rottardam’a Hollanda’nın New York’u diyor. Şehrimizdeki yapıların neredeyse %75’i gökdelenlerden oluşuyor,” dedi.

Bu durum Hollandalı belediye yetkilileri için önemli bir soruna yol açıyor. Van Maren, “623.956 kişilik nüfusumuz her yıl ortalama 300.000 ton atık üretiyor. Geçtiğimiz yıl, kağıt ve karton toplamda 15.000 tona yaklaştı. Ancak hepsini geri dönüştürmek için toplamaya kalktığınızda, böylesine çok sayıda yüksek binanız bulunduğunda toplama gerçekten bir soruna dönüşüyor. Çoğu şehirde %50 geri dönüşüm standart ama biz %25’in üzerine çıkamıyoruz,” diyor.

Ancak yeni bir ortaklık bu rakamın yükseltilmesine yardımcı olduk. Van Maren, “İki yıl önce Münih’teki IFAT ticaret fuarına katıldım ve Enevo ekibiyle tanıştım. Atık toplama yazılımları gerçekten büyük bir fark yaratıyor,” dedi. Rotterdam Belediyesi artık toplama işlemlerini konteynerlerin yaklaşık %90’ı dolduğunda yapıyor, güzergah optimizasyonu ve veri şeffaflığı da bu yazılım paketinin sağladığı “önemli faydalar” arasında gösteriliyor. Pilot aşamasında ortalama dolum oranının gezi başına %45’ten %78’e yükselmesiyle birlikte toplanan hacimde de artış kaydedildi. Van Maren, “Düşünce şeklimizi atık toplamacılığından değer taşımacılığına doğru değiştiriyoruz” diyerek sözlerini sürdürdü.

Modern bir çözüm

Şehrin toplama için mevcut konteynerlerin sayısı iki kat artırmaya karar vermesinden sonra toplama sonuçları daha da iyileşti. Şu anda yüksek apartmanların dışında kağıt için 950 yer altı toplama konteyneri bulunuyor. Bunlara 100 atık kamyonu ve 400 çalışan hizmet ediyor.

Enevo sistemi aynı zamanda yakınlardaki toplama değişiklikleri ve sonuçları hakkında yerel sakinlere mesajlar gönderen sensörler ile bağlantılı akıllı telefon uygulamaları içeriyor. Örneğin yazılım, tatil dönemlerinde alternatif bir dolum oranı tahmininde bulunabiliyor. Van Marren, “Sensörler bir depremi bile algılayabiliyor ve seçenekler gelecekte daha da geliştirilecek. Eminin çok daha fazlasını yapabileceğiz ve gelecekte nelerin olacağını heyecanla bekliyorum,” dedi.

Van Marren’ın belirttiği gibi, “Rotterdam modern bir şehir ve verimlilik bakımından modern bir çözüme ihtiyaç duyuyor.”

Kaynakta ayırma, en iyi kalitenin temin edilmesi için “en önemli konu” olarak vurgulanıyor. Van Marren, “Ayrıca sektör, atığı yakmaya göndermeden önce son kontrolden geçirmeli. Aslında tekrar kullanılabilecek olan selülozun üçte ikisine yakın bir kısmının yakılarak ziyan edildiğine inanıyorum. Çok yazık.” dedi. Belediye, orta vadede bu sorunu çözmeye yönelik planlar yapıyor.

Fransa’da fazlalık

Veolia’dan Marc-Antoine Belthe, “Fransa’da tüm (geri kazanılmış selüloz) kalitelerinde bir arz fazlalığı bulunuyor, yani olası bir talep artışını kolayca karşılayabiliriz,” dedi. Tam net olmak gerekirse, fazlalık OCC’de %25 ve mürekkep giderme kalitelerinde %46 oranında. Toplam geri kazanım oranının %80’i aştığı Fransa, Avrupa’nın bu bakımdan en iyi performans gösteren ülkelerinden birisi. Geri kazanılan kağıdın kullanım oranı ise grafik kağıtta %44,8 ve ambalajda %84.

Belthe’ye göre Fransa’da 100 ve üzeri kişi istihdam eden şirketlerin bu yıldan itibaren ofis kağıtlarını ayrı toplamaları zorunluluğu getiriliyor. Ayrıca kamu kurum ve kuruluşlarının kağıt tüketimlerini 2020 yılına kadar %30 azaltmaları gerekiyor. Belthe, gelecekte grafik kağıdı pazarının yılda yaklaşık %5 düşüş kaydetmesini bekliyor ve şöyle diyor: “Grafik sektöründeki genel düşüş ile birlikte yüksek kaliteler kademeli olarak ortadan kaybolacak”.

Veolia, pazar potansiyelini en üst düzeyinde kullanabilme amacıyla “Çeşitli kağıt ve karton kaliteleri için resimli geri dönüşüm kılavuzunun” yayınlanmasında Afnor ile işbirliğinde bulundu. Bu kılavuz, İngilizce, Almanca, Fransızca ve Çince çevrimiçi olarak sunulan ‘istisnai’ bir çalışma aracı.

‘Gelecek bir mayın tarlası’

Jordan Trading’den Betsy Jordan, ABD pazarı ile ilgili olarak “Çevrimiçi alışveriş nedeniyle giderek çok daha fazla OCC yollardan toplanıyor. Jordan’a göre, tek tür malzeme ile çalışan fabrikaların eline ulaşılan geri kazanılmış kağıt içinde plastiklerin ve kirleticilerin oranı giderek artıyor. Bu yıl başında geri kazanılmış kağıt fiyatlarının “tarihsel düşüş” kaydetmesiyle birlikte bu tür plastik ve kirletici katışıkların oranlarında 2016 yılı boyunca artış görüldü.

Deniz taşımacılarının “2008 yılından bu yana neredeyse her yıl para kaybettiğini” vurgulayan Jordan, Hanjin Shipping’in iflas etmesinde ana sebebin düşük navlun fiyatları olduğunu belirtti. Ayrıca deniz taşımacıları arasında bazı birleşmeler meydana geldi ve bu birleşmelerin daha da artacağı söyleniyor. Jordan delegelere, “İflastan bu yana navlun fiyatları ABD’de artıyor ve Aralık ayı için bir artış daha bekleniyor,” dedi. Aynı zamanda bir Çinli fabrikadan akreditifin alınması bugünlerde “çok daha uzun sürüyor”. Jordan’a göre, “Bu durum, fiyatların akreditif açılmadan önce düşmesi halinde ne yazık ki fabrika sahibine fiyat üzerinde tekrar pazarlık yapma fırsatını sağlıyor.”

Geçtiğimiz yıl boyunca pek çok küçük Çinli fabrika kapatıldı veya diğer küçük fabrikalar ile birleşmeye zorlandı. Jordan, “Çin bankaları kredileri azaltarak birleşmeleri destekledi,” yorumunda bulundu. Kağıt ve karton sektörü ile beklentilerini belirsizlik olarak tarif etti ve “Geleceğin bir mayın tarlası olduğu söylenebilir,” dedi.

“Kısır döngü”

Rotterdam merkezli Maersk Line’dan Davit Mitchell, “Kargo karmasındaki dengesizlik geri dönüştürülebilirlerin kısa vadeli fiyatlarında dalgalanmalara yol açtı,” dedi. Mitchell, taşımacılık sektörünün bir “kısır döngü” içinde sıkışık kaldığı iddiasında bulundu ve “Düşen ve dalgalanan fiyatlarının büyük gemilere yatırımı teşvik ettiğini ve bu durumun büyük miktarda gemi siparişine ve kapasite fazlasına yol açtığını” belirtti.

Navlun fiyatlarının düşmesine rağmen 2015 yılında siparişler 2.309.000 TEU’luk rekor seviyeye ulaştı: Bu rakam, 2014 yılındaki 1.100.000 TEU’nun hemen altında ve 2013 yılında yaklaşık 1.900.000 TEU seviyesinde yer almıştır.

2016 yılında Maersk’ün pazardaki navlun fiyatları “son dört yıldaki en düşük seviyesine” düşmeyi sürdürdü. Düşüş, 2015 yılının başından bu yana %38’e ulaştı. Mitchell, “Hepinizin bildiği gibi, sürdürülebilir bir kâr seviyesinin ve organik büyümenin bulunmaması sektör konsolidasyonunda bir ivmeyi tetikledi” dedi. Mitchell, orta vadede pazarın taşımacılık şirketleri için “zorlu” olmayı sürdüreceğini belirtti.

Sürekli değişen medya ortamı

Avrupa Magazin Medyası Birliği’nden Auke Visser’in Rotterdam’daki Paper Recycling Konferansında bildirdiğine göre geçen yıl günlük ortalama çevrimiçi medya tüketiminde, 2010 yılına göre %105’lik bir artış kaydedildi. Basılı medyadaki düşüş eğilimi bu süre zarfında gazetelerde %31 ve dergilerde %23 oldu.

Dergi okumaya günde sadece 11 dakika ayrılırken, gazete okumaya ise yaklaşık 20 dakika ayrıldı. Bu süreler, çoğu Avrupalının günlük rutini olan iki saatlik çevrimiçi aktivite ile karşılaştırıldığında çok düşük kalıyor (bu sürenin 97 dakikası cep telefonunda geçiriliyor).

2011 yılındaki İngiltere Prensi William ile Kate’in evliliği, tartışmalı BREXIT oylaması ve Hillary Clinton ile Donald Trump’ın hararetli ABD Başkanlık kampanyaları gibi halkın yoğun ilgisini çeken olaylar sırasında baskı hacimleri artış eğilimi gösterdi.

Ambalaj istatistikleri

Pöyry araştırma şirketinden David Powlson, ambalaj sektörünün 670 milyar USD’lik bir pazar olduğunu ve “tüm ambalaj malzemelerinde olumlu bir büyüme” kaydedildiğini belirtti. 2015 yılında pazarı malzemeye göre bölümlere ayırdığınızda kağıt ve karton %31, sert plastikler %24, esnek malzemeler %18, metaller %14, cam %8 ve ‘diğerleri’ %5 paya sahip.

Ambalaj pazarı bölgeye göre ayrıldığında Asya-Pasifik %41 paya sahip olurken onu Kuzey Amerika (%23), Batı Avrupa (%18), Latin Amerika (%6), Doğu Avrupa (%5) ve “diğerleri” (%5) takip etti.

Kaynak/source: Recycling International Dergisi/Magazine