ATIĞI DEPONİ ALANINA GİTMEKTEN KURTARMAK ve AVRUPA
Geri dönüşüm Avrupa’da hammadde azlığını giderici bir çözüm olarak görülmekte ve bundan dolayı da hayatın her safhasında daha da görünür hale gelmektedir. Değeri gün geçtikçe artan geri dönüşüm faaliyetleri; sektör paydaşlarının ortaya koyduğu performans ve yasama organlarının Avrupa Birliği üyeleri çapında gösterdiği hedefler doğrultusunda şekillenmektedir. Atıklar deponi alanlarında yok olmaktan kurtarılarak imalat sanayiinde hammadde olarak kullanılmaktadır. Avrupa imalat sanayiinin bir bölümü üretimlerini bu ikincil sayılan geri kazanılmış hammaddelere dayandırmaktadır.
Bütün çabalarına rağmen Avrupa, atıklarının %100’ünü henüz toplayabilmiş değil. Halen yakılan ya da deponi alanına giden atıklar bulunmaktadır. Avrupa’da toplanan geri dönüşebilen atıklar yüksek hacimlerde ihraç edilmektedir. İhracatla birlikte Avrupa geri dönüşüm döngüsünde kapatılamayan kara delikler oluşmakta ve Avrupa’nın bir geri dönüşüm toplumu olma yönündeki hedefi sekteye uğramaktadır. Biz kendimizi Avrupa’ya göre konumlandırdığımız için Avrupa’da yaşanan gelişmeleri yakından izlemek durumundayız.
Geri Dönüşüm Değer Zinciri
Geri dönüşüm basitçe geri dönüşebilen maddelerin toplanması olarak tarif edilse de aslında geri dönüşüm değer zincirini oluşturan bir dizi basamağın sonucudur; toplama, ön-işleme, işleme, yeni ürün/malzeme haline getirme.
Geri dönüşüm, değerli malzemelerin ekonomiye kazandırılmasında önemli rol oynar. Faydalarını tekrar özetleyelim:
– Enerji tüketimini azalttığından CO2 emisyonlarını da azaltır
Hava ve su temizliğine katkı sağlar
Hammadde ithalatına bağımlığı azaltır
– Atık yönetiminden kaynak yönetimine geçiş yapılmasını sağlar
İstihdamın artmasını sağlar
Avrupa’da daha yüksek oranda kağıt, plastik, sentetik selüloz ve metallerin ikincil hammadde sayılan geri kazanılmış maddelerden üretilmesi önünde birtakım engeller bulunmaktadır. Bunlar:
Geri dönüşüm döngüsündeki boşlukları dolduramayan yetersiz ve çelişkili politikalar
– Geri kazanılabilen ve yenilenebilen malzemelerin enerji üretimi için kullanımı
Geri dönüşümlü malzeme kullanımı konusunda yetersiz teşvikler
– Ömrünü tamamlamış ürünler konusunda başarılı bir geri kazanım yöntemi olmayışı
– Avrupa Birliği üyesi olmayan ülkelere yasadışı yollarla atık nakliyesinden dolayı ikincil hammadde piyasasında yaşanan darlık
– Gittikçe kompleks bir hal alan ürünleri geri dönüştürecek teknolojinin yetersiz kalışı
Geri dönüşebilen atıkların deponi alanlarına gömülmesi
Atıklara, ürün ve malzemelere dair yasal tutarsızlıklar
Avrupa’da farklı sektörlerde karşılaşılan sorunlar birbirinden farklı özellikler sergilese de bu sorunlardan özellikle biri bütün sektörleri derinden etkilemektedir: ikincil hammaddenin (geri kazanılmış kağıt, plastik ve metalin) Avrupa dışına ihracı. İkincil hammaddelerin Avrupa dışına ihraç edilmesi sadece hammadde kaybı anlamına gelmiyor. Bu aynı zamanda üretim sırasında daha fazla enerji tüketimine yol açıyor. Şöyle ki; virgin/sıfır malzemelerle yapılan üretim sırasında genellikle AB’nin iklim ve enerji hedeflerini tutturmak için daha fazla enerji tüketiliyor. Öte yandan ikincil malzemelerle yapılan üretim sırasında bazı sanayii kollarında %95’e kadar enerji tasarrufu sağlanabiliyor. Ayrıca, atıkların ve ikincil hammaddenin Avrupa dışına ihraç edilmesi de küresel açıdan çevresel bir yük getirebilir. Burada bu tespitleri yapmamızın sebebi Avrupa’nın bakış açısını iyi analiz etmek ve Türkiye olarak kendi konumumuzun farkına varabilmektir.
Peki Avrupa geri kazanılmış maddelere bu kadar ihtiyaç duyarken neden bunları halen ihraç ediyor? Başlıca sebepleri şu şekilde sıralayabiliriz:
Gelişen pazarların yüksek hammadde ihtiyacı
Doğuya giden gemilerin navlun fiyatının düşük oluşu
– Avrupa dışındaki geri dönüşüm süreçlerine dair çevre yönetiminin standart dışı oluşu
Gümrüklerde yeterli kontrol sağlanamaması
Toplanan malzemenin arzulanan kalitede olmayışı
Bir dahaki yazımızda Avrupa’da geri dönüşümü optimize etmek için ortaya konan önerilere göz atacağız.